Salı, Ağustos 25, 2015

Rumuz: Tanıdık - "Reklam da başarısız olmak"

Reklamcılık da başarısız olmak.
Hemde daha bir şey yapamadan.
İçeriye giremeden 31 yaşına girmek.

Bu başarısızlığın tümünü üstleniyorum. 
Bahanelerle başarılı olanların hakkını yemeden. 
Ama canım nasıl çekiyor varya, çok açım.

Şimdi bu durumu hazmetmek için yolumu degiştirdim. Farklı bir yerde farklı insanlarla farklı şeyler yapıyorum. 
İyi besleniyorum. 
Ha birde spor yapıyorum. 
Hırsa çok asılmıyorum, 
egoya da çok yüklemiyorum.

Başarısızlığın tadını çıkartıyorum.
Kendimden.

İçgüdülerim ise fırsat kolluyor.
Bilinçaltım fırsat yaratmakla meşgul.
Şeytan da tatlı tatlı siktir et diyor.

Gözüm sürekli camda. 
O gelecek diye. 
Keşke öyle cama bakarak bekleyince gelse. 
Gelmeyecek, biliyorum.

Bir tek ne bok yiyeceğim onu bilemiyorum.


- - - - - - - - 


Hmmm! Bu Türkçe özensizliğiyle başarısız olduğunuza şaşmamak gerek.

'Reklamcılık da...' değil, 'reklamcılıkta' demek istiyorsunuz herhalde.

Sonraki satırdaki 'hemde' de (bakınız ayrı yazılıyor) 'hem de' biçiminde olmalı.

Daha sonra 'varya', 'var ya' olacak.

'Birde' değil 'bir de'.

Sadece,

"Başarısızlığın tadını çıkartıyorum.
Kendimden." 

cümlesine sırıttım. Yanlışken doğru, doğruyken yanlış duygusu yarattı bende.
Tad çıkartılmaz, çıkarılır. Ama birinden veya bir nesneden bir şey çıkartılır.
Kendimden diye ekleyince doğru olur gibi olmuş işte.

Şeytanın tatlı tatlı dediğine uyun bence.


Haluk Mesci